belleğini yitirmiş bir ülkenin kentlerinden
yarım uykulardan sersem
düşlerimi yoramam.
sabahlar hep sisli puslu,
aydınlatmıyor kör kentlerin
ihanete yatmış kuytularını
sidik kokuyor sokaklar
son model bir hayasızlık
dökerek pisliklerini
ellerini siliyor durmadan
tutup kolundan kalabalık caddelere
izbelere, ışıklara ve tacize
tecavüze fırlattığı çocukların
kağıt mendillerine
hangi yazı okunmaz
hangi resim bakılmaz
nasıl anlatır susturulmuş
yasal namussuzlukların hesabını
habersizlere sormaktır teamül.
ve tekmil tinerciler taşır
bütün cinayetlerin ve zinaların
baş döndüren günahını
oluklu mukavvalara bastırılmış
üşümenin ve terlemenin her gecelik,
koyun koyuna yalnızlığında.
kara sivri burunlu bir ayakkabının burnunda
gelir sabahlar
kalkın lan sabah oldu
lağımlar gürleyerek akar
kontaklar çevrilir uğuldar kent
yiter yansımalar kirli sularda
yarım uykulardan sersem
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder